Amak-ı Hayal

Yazar: Unknown Tarih: 10:34 Kategori: Yorum: Yorum Yap


Yeni başladığım bir kitabın ismi bu. Henüz yarısındayım.


Yazarımız Filibeli Ahmet Hilmi.

1865 yılında Filibe'de doğmuştur. İlk eğitimini şehrin müftüsünden almıştır. Daha sonraları İstanbul'a gelerek dönemin en iyi okulu olan Galatasaray Lisesi'ne başlamıştır. 1890 yılında Duyun-i Umumiye İdaresinde memur olarak çalışmaya başlamıştır. Mısır'da Terakki-i Osmani Cemiyetine girmiştir. ''Çaylak'' adlı bir mizah gazetesi çıkarmıştır. Fizan'da kendini dine vererek dini bilimlerde araştırmalar yapmış ve tasavvufa merak salmıştır. Arusi Tarikatına girerek hocalarının müridi olmuştur. Tasavvufta büyük tartışmalara neden olan ''vahdet-i vücut'' felsefesine inanmıştır.

1908'de ''İttihat-ı İslam'' adlı haftalık bir gazete çıkarmaya başlamıştır. Ekonomik nedenlerle kapanan gazetenin ardından İkdam ve Tasvir-i Efkar adlı gazetelerde yazı yazmaya başlamıştır. 1910 yılı başlarında yeniden bir gazete çıkarmak için çalışmalara başlayan Ahmet Hilmi Bey haftalık ''Hikmet'' gazetesini yayınlamaya başlamıştır. Bu gazetedeki yazılarında İttihat ve Terakki Cemiyetini sert bir dille eleştirmiştir. Aynı yıl içinde ''Hikmet Matbaa-yi İslamiyesi'' ni kurdu.

Kendi yayınevinde yayımladığı gazete ile İslami fikirlerini açıkça yayınlaması nedeni ile tüm İstanbul yayın ve entelektüel kesimin dikkatini çekmiştir.

1914 Ekim'inde bakır zehirlenmesinden ölmüştü. Ölümünden önce Türkiye'de Masonluk hakkında yazılar yazan ve bu konuya dikkat çekmeye çalışan Hilmi Bey'in kendisine düşman olanlar tarafından zehirlenerek öldürüldüğü öne sürülmektedir.

Eserin içeriğine gelince ;

Kitap Raci adlı bir gencin kafasındaki sorularla başlıyor.. Evine yakın olan mezarlığa girip Aynalı Dede ile karşılaşınca ondan çok etkilenir ve her gün kendini onun yanında bulur. Kahvelerinin ardından Aynalı Dede'nin ney çalmasıyla Raci hayallere dalar. Kendini çok farklı durumlarda bulur. Aslında bu hikayeler tasavvuftan ve vahdet-i vücut anlayışından bahsediyor.


Kitabın sonunu gerçekten merak ediyorum ve bu yüzden bu gece bitireceğim inşallah :)

İşte okuduğum sayfalar içinde en güzel olanı..


































Gözlerimi açtım.. Aynalı Dede'nin kederli bakışları üzerime çevrilmişti.. Çocukların gördükleri rüyayı uyanır uyanmaz söylemesine atıfta bulunarak :
-''Hepsi secde etti.'' dedim.
-''Evet.'' dedi Aynalı Dede ''Yalnız benliğindeki gurur sıfatı, yani şeytan hariç !''

Beğendiğim bir diğer konuşma ;

-''İsminiz nedir ?'' dedi.
-''Ahmet Raci.''
-''Ahmet Raci mi ? (Gülerek) İnsanlığın ismini almışsın, nurum. İnsanoğlu o kadar güçsüz, zayıf ve muhtaçtır ki hayatını rica ile devam ettirir. Raci demek insan demektir.''


Selametle,
Dua ile.

Paylaş: Facebook Twitter Google Plus Pinterest Tumblr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder